Evlendikten sonra kişilerin evliliğe, evliliğin getirdiği sorumluluklara, atfettikleri duygular ve yaşanılan yeni durumun etkisiyle ortaya çıkan stres; çiftler arasındaki ilişkiyi kötü yönde etkileyebilir. Evliliğin ilk dönemi evliliklerin fanusu gibidir. Bu süreç bittikten sonra çiftler hayatlarını birlikte sürdürmekten, kararları birbirlerine danışarak almaktan ve aynı evi paylaşmaktan bekledikleri hazzı alamayabilirler. Bu durumda unutulmaması gereken şey evliliğin kümelerin (kişilerin) birleşmesi değil, kesişmesi olduğudur. Yani kadın ve erkek ilişkide kendi alanlarını yaratmalıdır. "Ben"in "biz"i yaşattığı, "biz"in "ben"i yaşattığı ilişkiler için gerekli durumlarda bir uzmana danışmak faydalı olabilir. Bir ilişkiyi en çok yıpratan şey, alışkanlıktır. Her evlilik de bir müddet sonra alışkanlık haline gelir. Bir şeyin alışkanlık halini almaması için, farklı şekillerde sunulması gerekir. İnsan, eğer ilişkilerini renkli ve çeşitli hale getirebilirse, alışkanlık tehlikesinden kurtulur.

Bu nedenle evlilik öncesi süreçte bir danışmanla görüşmek yol haritanızı çizmek konusunda işinizi kolaylaştıracaktır.